Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Yöneticisi Gilbert F. Houngbo, Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen 55. Yıllık Toplantıları kapsamında, memleketler arası işgücü piyasaları ve yapay zekanın mesleklere tesirine ait sorularını yanıtladı.
Yapay zekanın meslekler üzerindeki tesiri ve bu dönüşüm sürecinin dikkatle yönetilmesi gerektiğini lisana getiren Houngbo, “Yapay zeka nedeniyle milyonlarca iş kaybolmuş olsa da çok daha fazla yeni iş yaratıldı” sözünü kullandı.
Houngbo, “Yapay zeka telaş edildiği kadar işgücü kaybına yol açmayacak. Benim asıl tasam, yapay zekanın yol açacağı iş kayıpları değil yapay zekanın işgücündeki eşitsizlikleri derinleştirme potansiyeli. Yapay zekanın insan merkezli olması gerekiyor. Bu teknoloji, insanların hayat kalitesini artıracak bir araç olarak kullanılmalı. Eğitim ve yetenek kazandırma süreçleri, işgücü piyasasının yapay zekanın tesirleriyle başa çıkabilmesi için kritik önemde” diye konuştu.
Gençlere yönelik tavsiyeleri sorulan Houngbo, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında eğitimin ehemmiyetine dikkati çekerek, bu eğitimlerin olmazsa olmaz olduğunu söyledi.
Houngbo, bunun yanı sıra mesleksel eğitim ve bağlantı, liderlik üzere yumuşak marifetlerin geliştirilmesinin de kıymetine işaret ederek, “Yapay zeka, şimdi bu çeşit yumuşak maharetlerin yerini alamıyor. Gençlerin bu maharetleri geliştirmesi, işgücü piyasasında avantaj elde etmelerini sağlayacaktır. Gençlerin teknolojiye yatkınlığı umut verici lakin işgücü piyasası ve eğitim sistemleri ortasındaki ahengin artırılması gerekiyor” dedi.
“Kayıt dışı istihdam, çözmemiz gereken en büyük sorunlardan biri”
Küresel işgücü piyasasındaki son durumu pahalandıran Houngbo, işsizlik oranının salgın öncesi düzeye dönerek yüzde 5 civarında seyrettiğini ve bu yıl da bu oranın büyük ölçüde değişmeyeceğini tabir etti.
Houngbo, genç işsizlik oranında global çapta güzelleşmeler görüldüğüne dikkati çekerek, “Ancak, genç erkeklerle kıyaslandığında genç bayanların istihdama iştirak oranları çok daha düşük. Bu nedenle, bayanların işgücüne iştiraki büyük bir telaş kaynağı” tabirlerini kullandı.
Dünya genelinde yaklaşık 2 milyar kişinin kayıt dışı çalıştığı bilgisini paylaşan Houngbo, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu, dünya işgücünün yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor ve bu beşerler hiçbir toplumsal müdafaa olmadan çalışıyor. Kayıt dışı istihdam, çözmemiz gereken en büyük sorunlardan biri. Bu kapsamda, işsizlik klasik ölçüm sistemlerinin ötesinde ele alınmalı. Dünyada genelinde yaklaşık 183 milyon kişi faal olarak iş arıyor lakin iş bulamıyor. Bunun yanı sıra, 137 milyon kişi iş bulmayı umuyor fakat faal olarak aramıyor ve 83 milyon insan ise iş aramaktan büsbütün vazgeçmiş halde. Yani toplamda 400 milyon kişi bir halde istihdam dışında kalmış durumda”
Houngbo, iktisat siyasetlerinin istihdam siyasetleriyle uyumlu hale getirilmesinin kritik değerde olduğunu vurguladı.
“Hibrit ve uzaktan çalışmada global standart yok”
Kovid-19 salgını devrinde yaygınlaşan ve sonrasında devam eden hibrit ve uzaktan çalışma modelinin dünyada nasıl devam ettiğine ait Houngbo, “Bazı şirketler çalışanlarını tam vakitli ofis çalışmalarına geri çağırsa da bu hususta global ölçekte standart bir yaklaşım yok” tabirini kullandı.
Houngbo, hibrit modellerin çalışanların iş-yaşam istikrarını sağlamada değerli bir rol oynadığını belirterek, “Gençler, sadece maaş için değil manalı ve tatmin edici işler arıyor. Hibrit ve esnek çalışma modelleri, bu dengeyi sağlamada kritik bir rol oynayabilir” değerlendirmesinde bulundu.