Müsavat Dervişoğlu’ndan kürsüde Kürşad Yılmaz’a sert karşılık: ‘Siyasetçi kisvesine büründürülen mafya bozuntuları…’

İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, partisinin küme toplantısında konuştu.

DEM Parti heyetinin İmralı görüşmelerine reaksiyon gösteren Dervişoğlu, “Bunlar miting meydanlarında ulusal ve manevi kıymetlerimizi sömürmekten kaçınmayanlardır. Dini siyasi gereç yapmaktan bile çekinmeyenlerdir. Şehit tabutunu kürsü yaparak, cenazede propaganda yapan yeniden bunlardır. Vatanı, maddeyi, örfü, töreyi, kutsal olan ne varsa tek adamlık uğruna paspas edip çiğneyenlerin banisi her vakit bunlardır” dedi.

BAHÇELİ’YE ’12 ADA’ CEVABI: ‘O KADAR ŞİRAZEDEN ÇIKMIŞLAR Kİ…’

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “On İki Ada’yı Türkiyesiz düşünülemez” çıkışına cevap veren Dervişoğlu, “Aylarca Muğla kıyılarında gezen Yunan hücumbotlarına gık çıkartamayanlar, Trakya’da kapatılan Türk okullarını ağızlarına bile alamayanlar, Kıbrıs’ı kumar ve kara para dışında bir sıkıntı olarak görmeyenler, işlerine geldiğinde mavi vatan, gelmediğinde yok mu arttıran demeyi diplomasi zannedenlerle iştirak yapanlar, artık de 12 adadan bahsediyorlar. O kadar uçuklar ve o kadar şirazeden çıkmışlar ki artık Lozan düşmanlarıyla da tıpkı hizaya geldiklerinin idrakına varamıyorlar” dedi.

KÜRŞAD YILMAZ’A SERT KARŞILIK: NE GÜNLERE KALDIK!

Dervişoğlu, hata örgütü liderliğinden uzun yıllar mahpus cezası alan Kürşad Yılmaz’ın kendisi hakkındaki “Sinan Ateş’in öldürüldüğü yerde soğan pehlivanlığı yapacağına, O’nun vefat buyruğunu verenlerin ülkücü topluluğa bulaştırmak istedikleri çamuru düşün. Artık bu çamuru seninle sıvayabileceklerini sanıyorlar” kelamlarına de cevap verdi. 

Dervişoğlu, “İsimsiz ve cisimsiz bir kişi, o daha kundaktayken başkanlığını yaptığım Ülkü Ocakları ismine beni ve bu ihanet planına itiraz eden tüm milliyetçileri, fütursuzca tehdit ediyor. Bu da yetmiyor, iki kare fotoğrafla siyasetçi kisvesine büründürülen mafya bozuntuları, toplumsal medya üzerinden ahkam keserek ve tertemiz pınar suyuna, lağım üzere karışarak, muhataplık oluşturmaya çalışıyor. Ne günlere kaldık yarabbim! Bizi bu hallere düşürenler utansın!” tabirlerini kullandı.

Dervişoğlu’nun açıklamaları şu formda:

* Bunlar miting meydanlarında ulusal ve manevi kıymetlerimizi sömürmekten kaçınmayanlardır. Dini siyasi materyal yapmaktan bile çekinmeyenlerdir. Şehit tabutunu kürsü yaparak, cenazede propaganda yapan yeniden bunlardır. Katil terörist başını meclise getirme cüretini, milletten esirgedikleri umudu o katile bir hak olarak vermeyi düşünen ve bunu da devlet aklı kaplamasıyla deverana sokan, elbette yeniden bu iktidar ve ortaklarıdır. Vatanı, maddeyi, örfü, töreyi, kutsal olan ne varsa tek adamlık uğruna paspas edip çiğneyenlerin banisi her vakit bunlardır.

* Okullara sabun koymaktan aciz bakanının, ne idüğü belgisiz vakıfları okullara sokması itiraz edenlere de laiklik, sivil toplum ve tarih dersi vermeye kalkışması da, bu yüksek imanlılar için niye bir ahlak sorunu olsun ki?

* Terörle çabayı, terörle çaba eden askeri, polisi kaale bile almadan “barış” diye bir laf dolaştırıyorlar. Bu kelimeyi onlara sarf ettiren suflör bile hallerine gülüyordur. “Kim kiminle savaşmıştır da artık barış yapılmaktadır” diye kimse anlamıyor sanıyorlar. Lakin ben anlıyorum, Türk Milleti de anlamaktadır!

* 40 yılda, 50 bin kişinin kanlısı, katili olan PKK’nın ve elebaşı bebek katilinin isminin meclis kürsülerinde, devlet dairelerinde kolaylıkla zikredilebilmesini, bununla da kalmayarak, ona “beyefendi” diyebilen milletvekilleri türer hale geldiğini nasılsa kimse keder etmez diyorlar. Lakin ben keder ediyorum, Türk Milleti de sıkıntı edinmektedir!

“GENEL AF” İDDİASI

* Dahası da var, kimse bu katilin silah bırakma davetini yaptığında, bunun bir af süreci gerektirdiğinin farkına varmaz diyorlar. Kimsenin Apo’ya ya da içerideki 5000 kişilik katil sürüsüne çıkartılacak affın bir genel affa evrileceğine, bu genel afla birlikte, hasbelkader, bu başıbozuk adalet sistemine takılan ne kadar cani, sapık ve katil varsa çıkacağını sorgulayacağına inanmıyorlar. Tam bu türlü bir zihni ve vicdani kaos sürecinde Bu çıkacaklara millet ve devlet düşmanı FETÖ üyelerinin de ekleneceğinin hesabını kimse bizden sormaz diyorlar! Fakat ben soruyorum, Türk de Milleti soracaktır!

“TERÖRİSTBAŞI YENİ ORTAKLARI”

* Birinci 7 yıllarına kelamda derin demokrasi ve kelamda AB masallarıyla başladılar. Bunlar, kurbağa yerine koydukları Türk Milletini, kazana ve suya alıştırdıkları birinci yıllardı. İkinci 7 yıllarına ise “açılım tiyatrosu” ile başladılar. Kumpaslarla ordumuzu by-pass etmeye giriştiler. Ortakları Fetö ile giriştikleri kayıkçı arbedesinin bedelini millete ödettiler, Fetönün tüm ajandasını ise satır satır hayata geçirdiler. Devleti, onu ele geçirmek için çökerttiler, tüm kurumları acze düşürdüler. Bu yolla da saray rejiminin temellerini attılar! 

* Birçok cambazlar kaç iplerde oynarken, inanılmaz hal maddelerini bize hal diye yutturdular, Türkiye nüfusunu yok etme planlarında adım adım ilerlediler. Üçüncü 7 yılları ise Cumhuriyeti her şeyiyle yok etmek basamağıdır. Ulus devleti ve üniter yapısıyla, anayasasını, kuruluş prensip ve maksatlarını yok etmek basamağıdır. Teröristbaşı ise bu yoldaki yeni ortaklarıdır. Düşük çözünürlüklü fotoğraf ayan beyan görülmektedir.

‘BU HEPİMİZİN HAKİKATİDİR’

* Aylardır iktisadın E’sini ağızlarına alamıyorlar. Yalnızca artırım var ağızlarında. O da maaş artırımı değil, vergi artırımı, yol, köprü artırımı. Uydurma zafer nutuklarını bu yüzden atıp duruyorlar. Yazgı deyip geç, şükredip yaşa diyorlar! Hakikatse ortada durmaktadır. Bu hepimizin hakikatidir. Senin hakikatindir! Pazarda başın eğik, çocuğuna karşı başın eğik, mesken sahibine mahçup, vergi memuruna öfkelisin. Zira 7 yıldır süren değil, sürdürülen bir ekonomik cenderenin içindesin. 

* O eski beğenmedikleri Türkiye; 1979 krizini bir senede atlattı. 1994 krizi ise 8 ay sürdü. Art geriye 2 büyük zelzele ve 2 büyük ekonomik krizle geçen 1999-2001 yılları bile İki yıl içerisinde atlatıldı. Bunlar, 22 yıldır iktidardalar ve son 7 yılın kesintisiz ekonomik krizle geçmiştir. Her artırımda fakirleştin, her artırımda daha da mahcup oldun. Mahçup epeyce, muhtaç olmanı istediler. Sadaka çarklarını senin üzerinden döndürmek istediler. Sanma ki yalnızca beceriksizlikler. Bu 7 yıllık cenderenin gayesi seni köleleştirmek.

BAHÇELİ’NİN ’12 ADA’ ÇIKIŞINA YANIT

* Aylarca Muğla kıyılarında gezen Yunan hücumbotlarına gık çıkartamayanlar, Trakya’da kapatılan Türk okullarını ağızlarına bile alamayanlar, Kıbrıs’ta aylardır olan bitene gözleri kapalı olanlar, Kıbrıs’ı kumar ve kara para dışında bir problem olarak görmeyenler, işlerine geldiğinde “mavi vatan”, gelmediğinde “yok mu arttıran demeyi” diplomasi zannedenlerle paydaşlık yapanlar, artık de 12 adadan bahsediyorlar. O kadar uçuklar ve o kadar şirazeden çıkmışlar ki artık Lozan düşmanlarıyla da birebir hizaya geldiklerinin idrakına varamıyorlar.

KÜRŞAD YILMAZ’A YANIT

* İsimsiz ve cisimsiz bir kişi, o daha kundaktayken başkanlığını yaptığım Ülkü Ocakları ismine beni ve bu ihanet planına itiraz eden tüm milliyetçileri, fütursuzca tehdit ediyor. Bu da yetmiyor, iki kare fotoğrafla siyasetçi kisvesine büründürülen mafya bozuntuları, toplumsal medya üzerinden ahkam keserek ve tertemiz pınar suyuna, lağım üzere karışarak, muhataplık oluşturmaya çalışıyor. Ne günlere kaldık yarabbim! Bizi bu hallere düşürenler utansın!