Soma’da geçinemediklerini söyleyen yurttaşlar, iktidara kırmızı kart gösterdi
Manisa’nın Soma ilçesinde CHP ilçe örgütü, semt pazarını ziyaret etti. İlçe örgütü ve geçinemediğini söyleyen pazardaki vatandaşlar, iktidara kırmızı kart gösterdi.
Soma CHP İlçe Başkanı Levent Elbinsoy, şunları söyledi:
“Vatandaşın alım gücününün en son örneklerinden biri pazardır. Şu anda biz de Soma pazarındayız. Vatandaş evvelce kiloyla aldığı sebzelerini, meyvelerini maalesef bugün tane ile almak zorunda. Yahut alamamak zorunda. İktidar çay kaşığı ile verdiği artırımları, kepçe ile geri almakta. O yüzden biz de örgütlerimiz olarak, genel liderimiz olarak, milletvekillerimiz olarak, bayan kollarımız ve gençlik kollarımız olarak vatandaşımıza bunu çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmayarak anlatmayı düşünüyoruz. O yüzden de bugün Soma pazarına geldik. İktidara ‘Yeter artık’ diyoruz. Memur ‘geçinemiyorum’ diyor. Çiftçi ‘geçinemiyorum’ diyor. Emekli ‘geçinemiyorum’ diyor. İşçi ‘geçinemiyorum’ diyor. Biz de ne diyoruz? Geçim yoksa seçim var diyoruz. O yüzden iktidara kırmızı kart gösteriyoruz. Geçim yoksa seçim var.”
SOMALI YURTTAŞTAN İKTİDARA KIRMIZI KART
Pazardaki vatandaşlar ise iktidara kırmızı kart göstererek, şunları söyledi:
“En düşük emekli maaşının geldiği nokta şu anda emeklilerin aldığı maaşla geçinemedikleri, paraları yetmiyor. O kadar pahalılık var ki olağandır.”
“Hükümetin personele, emekliye, memura şu anda reva gördüğü artırımları protesto ediyoruz. Ülke geçinemiyor. Ülke darboğazda. Yalnızca bir avuç beşere verilen para, yandaşlara giden para. Şu anda diyoruz ki personele, memura, emekliye verilsin. Emekli geçinemiyor.”
“Bu kırmızı kartın manası pahalılığa, emeklilere, taban ücretlilere verilen artırım ve yapılan artırımlar nedeniyle halkın bu hükümete gösterdiği kırmızı kartıdır. Bundan bir an evvel tedbir alınmalıdır. Halka, minimum ücretliye, emekliye ek artırım verilmelidir. Yoksa bu hayat pahalılığında beşerler sürünüyor. Bu beşerler açlık ve sefalet içindedir.”
“Bu kartı hükümete gösteriyoruz. Vatandaş geçinemiyor.”
“Emekliler şu pazarı gezin. Pazarda şu anda 50 liradan aşağı bir şey yok. Kontrol yok, kimse denetlemiyor. Herkes kendi başına nazaran hareket ediyor. Emeklileri baş başa bıraktılar. Sırtımızın kamburu diyorlar. Emekli çalışırken kambur değildi, artık mi kambur oldu?”
“Kırmızı kartın manası nedir bakın. Hayat, geçim, hayat, beşerler geçinemiyor. Taban fiyatlı, emekli, üst katman yiyor, alt katman aç geziyor.”
“Bu kırmızı kartın manası geçim yok, seçim istiyoruz. Geçinemiyoruz, maaşımız yetmiyor. Bu türlü minimum fiyat olmaz. Memur maaşı, emekli maaşı bu türlü olmaz. Pazar fiyatları uçuyor. 50 lira olmuş marul. Biz bunu nasıl alacağız? 100 lira domates.”
“Bu kırmızı kartı memlekette gösterilecek çok adam var. İleride bu kırmızı kartı göstereceğiz. Kesin göstereceğiz. Ben emekliyim, en ucuz nerede ona bakıyorum. Arıyorum, bakıyorum, nerede ucuz mal varsa ona bakıyorum, alıyorum. Yüzde 11 artırım, 2 bin lira, 2 bin 500 lira artırım veriyor.”
“Benim üzere emeklilerin ömür şartlarını lisana getiriyor. Pazar fiyatları hakkında ise pazar yanıyor, memleket yanıyor. Kısa müddette bu iktidar değişikliğini vatandaş bu refah düzeyine ulaşır diyorum.”
“2 lira para veriyor, ne ile geçineyim? 12 bin 500 lira ile olur mu? Yan tarafında meyvelerden çileği gösterirken yarım kilo 100 liraya olur mu? Bununla geçinilir mi?”
“Bir tane çilek 20 lira dedi. Taneli çilek satmıyoruz, en az 50 liralık istiyorlar. Biz de satamıyoruz, parasını kurtarmıyor.”
“Her şey tane ile alınacak. Artık milletin kilo, yarım kilo alma gücü yok. Birer tane, birer tane alacaklar. Bu maaşlarla, bu hayatla bu türlü. Bizi vefata terk ediyorlar. Esasen kırmızı kart dedi.”
